30 Eylül 2017 Cumartesi

Vaftizci Yahya'nın Takipçileri: Sabiiler

Nehirde Vaftiz Olan Sabiiler
Gnostik dinlerden olan ve halen müntesipleri bulunan Sabiilik Kur'an'ı Kerim'de de üç ayrı  yerde bahsi geçen bir dindir. Bugün Ortadoğu ve Mezopotamya bölgelerinde ve ayrıca Avrupa ve Amerika'da da müntesipleri bulunan Sabiilik'in nasıl bir din olduğu hususunda farklı görüşler mevcuttur. İlk dönem Müslüman tarihçi ve müfessirlerin genel olarak yıldızlara tapmak olarak tanıttıkları Sabiilik aslında Yahudilik'ten neşet etmiş olan bir dindir. Sabiiler Yahudiler arasında önemli bir figür olan Vaftizci Yahya'nın takipçileridirler. Hz. Yahya onlar için "Büyük Bir Lider" ve bir "Işık Peygamberi"dir. Sabiiler kendi dinlerinin ilk insan Adem'den bu yana var olduğunu savunsalar da onların tarih sahnesine çıkışları miladi yüzyılın başlarına tekabül etmektedir. Sabiiler kutsal dilleri olan Mandence'de kendilerini Manden (arif ve bilen) ve Nasura (kutsal inancı koruyanlar) olarak tanımlamaktadırlar. Sabii kavramı ise bu dinin müntesipleri sık sık nehirlere dalıp vaftiz olduklarından "Vaftiz olan, Suyla yıkanan" anlamında kullanılmaktadır. Yahudi din adamlarının kışkırtmalarıyla Romalılarca başı kesilen Vaftizci Yahya'nın takipçileri baskı ve zulüm neticesinde Mezopotamya bölgesine Güney Irak'a kaçmışlardır.

Sabii Kutsal Kitabı Ginza
Pek çok yazılı metne sahip olan Sabiilerin en önemli kitapları "Büyük Hazine" anlamına gelen ve aynı zamanda "Adem'in Kitabı" olarak da bilinen Ginza , "Yahya'nın Öğretileri" anlamına gelen ve Hz. Yahya'nın hayatını konu alan Draşia d Yahya ve gündelik dua ve ibadetlerin yer aldığı Qolasta isimli kitaplardır. Bunların dışında pek çok büyü ve sihirle ilgili sır kitapları mevcuttur.

Gnostik bir gelenek olan Sabiilik'te düalizmi esas alan bir teoloji hakimdir. Buna göre Işıklar Alemi ve Karanlıklar Alemi arasındaki ilişkiler neticesinde bu dünya oluşmuştur. Işıklar aleminden karanlıklar alemine düşen varlıkların tekrar ışıklar alemine ulaşabilmesi bu teolojinin en önemli amaçları arasındadır. Buna göre Işıklar alemine ait olan ruh karanlıklar alemine ait olan beden içerisinde hapistir ve ruhun temel amacı bedenin esaretinden kurtulup ışıklar alemine ulaşmaktır. Işıklar aleminin kralı "Yüce Hayat, Yüceliğin Efendisi" anlamına gelen Malka d Nhura, karanlıklar aleminin kralı ise Malka d Hşuka'dır. Her türlü iyilik ve güzelliğin yaratıcısı Malka d Nhura iken her türlü kötülük ve karanlığın yaratıcısı da Malka d Hşuka'dır.

Sabii Bir Kadın
Sabii Çocuklar
 En temel ibadetleri vaftiz olan Sabiiler bu uygulamalarından dolayı bu isimle anılmışlardır. Göç etmeden önce Ürdün ve göç ettikten sonra da Dicle ve Fırat nehirlerinde vaftiz olan Sabiiler'e göre nehirler insanların ışık alemiyle iletişimini sağlamakta, adeta bir köprü görevi görmektedir. Dolayısıyla bu nehirlerde yıkanmak ruhu esir eden ve kirleten maddeden kurtuluş için çok önemli olarak görülmektedir. Haftada en az bir kez Pazar günleri rahip eşliğinde yapılan Masbuta nehre tamamen dalınarak yapılan bir vaftizdir. Ayrıca Mandi dedikleri, nehrin kenarına inşa ettikleri ve ışık aleminin bir yansıması olarak düşündükleri bir kült kulübeleri de vardır. Küçük bir kulübe şeklinde olan Mandi'de ibadet yapılmamaktadır. Masbuta dışında Rişama ve Tamaşa dedikleri vaftiz şekilleri de vardır. Ayrıca Sabiilik'te kuzeye dönülerek Işık Kralı'na günde beş kez yapılan dua ayini vardır. Güvercin ve koç kurbanı da Sabiilik'teki önemli ibadetlerdendir. Kurban törenini sadece din adamları uygulayabilir. Ölen kişinin ışık alemine rahatlıkla ulaşabilmesi adına kendisine Rasta dedikleri elbise giydirilir ve Masiqta töreni yapılır. Hakeza bu uygulamalar da sadece din adamları tarafından yapılmaktadır. Sabiilik'e giriş söz konusu olmayıp kişi ancak Sabii bir anne ve babadan dünyaya gelmelidir. Sabii geleneğe uygun isimler alan Sabiiler muhakkak elbiselerinin altına Rasta dedikleri kutsal elbiseyi de giymek zorundadırlar. Sabiilik esasları gizli tutulmalı ve kimseye söylenmemelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder