İran Dinleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İran Dinleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mart 2020 Pazartesi

Sâbiî İnancında Eskatolojik Anlatılar

Sabiiler ırmakta vaftiz oluyor

Sâbiîlik
Kuran'ı Kerim'de üç ayette (Bakara, 62; Maide, 69; Hacc, 17) bahsi geçen ve günümüzde müntesipleri bulunan bir dindir. Pek çok din de olduğu gibi gnostik ve düalist bir gelenek olan Sabiilik'te de eskatolojik (ahir zaman/kıyamet) anlatılar bulunmaktadır. Kutsal kitaplarından biri olan Ginza'da bu hususta detaylı bilgiler mevcuttur.


Eskatolojik anlatılardan önce kısaca zaman tasavvurlarına değinmek gerekir. Sâbiî inancına göre zaman 7 gezegen ve 12 burç arasında taksim edilmiş olup, insanlığın yaratılışından kıyamet kopuncaya kadar 480 bin yıl geçecektir. Bu 480 bin yıl 7 gezen ve 12 burç arasında taksim edilmiştir. İnsanlar işledikleri günah sebebiyle her bir gezegen zamanında cezalandırılmış ve yok edilmiş sadece tek bir çift kalmış ve tekrar çoğalmıştır. Son olarak Nergal (Mars) gezegeni zamanında Nuh tufanı ile cezalandırılmış, sadece çok az insan kurtulmuştur.
Sabii kutsal kitabı Ginza



 Nergal gezegeninin son 2 bin yılı ahir zaman olarak kabul edilmektedir. Özellikle son 210 yılda pek çok olay gerçekleşecektir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Sular yeryüzünden çekilecek, tüm dünyada kuraklık görülecek, şiddetli rüzgârlar gerçekleşecek, Dünya günde üç kez sarsılacak

Kıtlık olacak, dört ayaklı hayvanlar azalacak, dolu ve yıldırım gibi felaketler olacak, insanlar yeryüzünün sonunun yaklaştığı ile ilgili bir ses, bir işaret duyacak

Araplar bütün bölgelerde yükselecek, Araplar bütün dünyanın efendisi olacaklar, diğer krallar ölecek bundan dolayı kara bir bulut yükselip tüm dünyayı saracak, Araplar arasında bir fitne çıkacak

Yeryüzünün iki büyük hükümdarı savaşacak, biri ölecek diğeri tüm dünyaya hükmedecek

 İnsanlar hızla çoğalacak, nüfus artacak, asker sayısı çoğalacak, yeryüzünde büyük bir savaş çıkacak, erkeklerin çoğu ölecek, yeryüzünde erkek kıtlığı yaşanacak, kadınlar erkek avına çıkacaklar, gördükleri erkekleri kapmak için kavga edecekler

Yalancı Mesih çıkacak, bazı olağanüstü olaylar gerçekleştirecek, herkes ona itaat edecek

 Her türlü ahlaki ve tabii kötülük ve bozulmanın had safhaya ulaştığı bu dönemde Kral Burzin'in oğlu Kral Praşai Siva (son savaşçı, son kral) gelecek, altın bir dönem başlatacaktır.

Onun zamanında tüm kötülükler ve ahlaki ve tabii bozulmalar son bulacaktır. Yeryüzüne mutlak adalet ve saadet egemen olacaktır. Onun krallığı dünyanın sonuna kadar devam edecektir.

Son olarak ilahi ışık âleminden gelen hayat suyu (Yardna) dünyadan çekilecek, onun yerine okyanuslardan yeşil zehirli sular akacak, onun kokusunu alanlar ruhlarını teslim edecekler. Böylelikle yeryüzündeki herkes ölecek ve dünya hayatı son bulacaktır.

5 Eylül 2019 Perşembe

Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed: Zerdüştlük


Hz. Muhammed’in Kitabı Mukaddes’te (Tevrat, İncil, Zebur) müjdelendiğine yönelik İslam âlimleri çalışmalar yapmışlardır. Bu hususta pek çok çalışma bulunmaktadır. Peki diğer dinlere ait kutsal kitaplarda da Hz. Muhammed’in müjdelendiğine yönelik çalışmalar bulunmakta mıdır?
Hz. Muhammed’in Hinduizm, Budizm ve Zerdüştlük dinlerinin kutsal kitaplarında müjdelendiğine yönelik çalışmalar da bulunmaktadır. Bu dinlerin kutsal kitaplarında yer alan bazı kavramlar ve ifadeler üzerine odaklanılarak yapılan araştırmalara göre Hz. Muhammed bu kutsal kitaplarda da müjdelenmiştir. Peki, Hz. Muhammed’in müjdelendiğine işaret eden hususlar nelerdir? Hangi kavramlar ve ifadeler ona işaret etmektedir?
Zerdüştlerin kutsal kitaplarından biri olan Zend Avesta’da Zerdüşt’ün nesebinden bir kişinin çıkacağı, bu kadının Kasava Gölünde yıkanacağı ve hamile kalacağı söylenmektedir. Kadın’ın “Saoşyant-âlemlere rahmet olan” ve Astvat-Prata-Övülmüş, Muhammed) anlamına gelen kişiyi doğuracağı, bu kişinin Zerdüşt imanını koruyacağı, kötülüğü ve putlara ibadeti yok edeceği bildirilmektedir. (Vendidad Fargard, 2; 4) Burada zikredilen Kasava Gölü, maddi bir göl olmaktan ziyade manen Kevser havuzu (“biz sana Kevseri verdik” Kevser Suresi, 1.) ile ilişkilendirilmiştir. Kevser ile kastedilenin de Kur’an olduğu ve hakikatin kaynağı olduğu ifade edilir.
Zerdüşt kutsal metinlerinden Zend Avesta
Zerdüşt kutsal metinlerinden bir diğeri olan Desatir’de yer alan bir mektupta (1. Sasan’ın mektubu) ise Zerdüştlerin dinlerinin bozulduğunda Arabitan’dan bir adamın zuhur edeceği, onun takipçilerinin İran’ı fethedeceği ve yoldan çıkmış Perslileri idare altına alacağı belirtilmektedir. Tapınaklarda ateşe tapma yerine, ibadet ederken yüzlerini bütün putlardan arındırılan İbrahim’in Kâbe’sine döndüreceklerdir. Arap peygamberi takip edenler insanlara rahmet olacaklardır.
Başka bir yerde onunla ilgili olarak şu ifadelerin yer aldığı ileri sürülür: “Adı muzaffer, Saoşyant ve Astvat-Prata olacak olan, o Saoşyant(Âlemlere rahmet) olacaktır, çünkü bütün insanlara hayır getirecektir, o Astvat-Prata (Övülmüş) olacaktır. Çünkü o bedenli bir yaratık ve yaşayan bir varlık olarak putperestlerden ve benzerlerinden ve Mazdacıların yoldan çıkmışlarından gelecek bir tahribe karşı duracaktır.” Farvardin Yasht, 28, 129)

Zerdüşt kutsal metinlerinden Desatir
Zerdüşt kutsal metinlerinde Hz. Muhammed’in sahabilerine işaret ettiği söylenen bölümlerin olduğu da söylenir. “Biz, yöneten rabbın sağ elinde dövüşen iyi, güçlü, imanlı, müşfik Fravaşileri ululuyoruz. Sanki güzel kanatlı kuşlar gibi, onların Rabbe geldiği görülüyor, Onlar, görünmeyen düşmandan, dişi Varenya şeytanından, yanlış işlere meylederek kötülük yapanlardan, herşeyi ölüm olan şeytan, Angra Mainyu’nun (Ebu Leheb) şerrinden, Rabbı hem önden ve hem arkadan korumak üzere bir silah ve bir kalkan olarak geldiler, Onlar, o kişiyi kılıçlardan, sopalardan, oklardan, mızraklardan, elle atılan taşlardan koruyacaklardır.” (Fervardin Yasht, 63, 70-72) Bu ifadelerin pek çok savaşta ve durumda Hz. Muhammed için canını ortaya koyan sahabilere işaret ettiği düşünülür.
Yine sahabiler ile ilgili olarak şöyle bir ifadenin bulunduğu belirtilir: “Ve onun, Astvat-Prata’nın dostları zuhur edecektir; onlar düşmana galiptirler, temiz düşüncelidir, temiz konuşanlardır, hayırlı iş yapanlardır, hak olan şeriatı izlerler ve onların dili asla yalan bir söz söylemez.” (Zamyad Yasht,95) Aynı şekilde “İman etmiş sahabe arasında en güçlüsü ey Zerdüşt! Asli şeriatına bağlı olanlar ya da dünyayı düzeltecek olan Saoşyant’dan olanlardır.”(Farvardin Yasht, 13/17) Yukarıdaki ifadeler Fetih Suresi 29. Ayet ile benzerlik göstermektedir.

Kaynak: A. H. Vidyarthi- U. Ali, Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed, İnsan Yayınları, 1997.

30 Eylül 2017 Cumartesi

Vaftizci Yahya'nın Takipçileri: Sabiiler

Nehirde Vaftiz Olan Sabiiler
Gnostik dinlerden olan ve halen müntesipleri bulunan Sabiilik Kur'an'ı Kerim'de de üç ayrı  yerde bahsi geçen bir dindir. Bugün Ortadoğu ve Mezopotamya bölgelerinde ve ayrıca Avrupa ve Amerika'da da müntesipleri bulunan Sabiilik'in nasıl bir din olduğu hususunda farklı görüşler mevcuttur. İlk dönem Müslüman tarihçi ve müfessirlerin genel olarak yıldızlara tapmak olarak tanıttıkları Sabiilik aslında Yahudilik'ten neşet etmiş olan bir dindir. Sabiiler Yahudiler arasında önemli bir figür olan Vaftizci Yahya'nın takipçileridirler. Hz. Yahya onlar için "Büyük Bir Lider" ve bir "Işık Peygamberi"dir. Sabiiler kendi dinlerinin ilk insan Adem'den bu yana var olduğunu savunsalar da onların tarih sahnesine çıkışları miladi yüzyılın başlarına tekabül etmektedir. Sabiiler kutsal dilleri olan Mandence'de kendilerini Manden (arif ve bilen) ve Nasura (kutsal inancı koruyanlar) olarak tanımlamaktadırlar. Sabii kavramı ise bu dinin müntesipleri sık sık nehirlere dalıp vaftiz olduklarından "Vaftiz olan, Suyla yıkanan" anlamında kullanılmaktadır. Yahudi din adamlarının kışkırtmalarıyla Romalılarca başı kesilen Vaftizci Yahya'nın takipçileri baskı ve zulüm neticesinde Mezopotamya bölgesine Güney Irak'a kaçmışlardır.

Sabii Kutsal Kitabı Ginza
Pek çok yazılı metne sahip olan Sabiilerin en önemli kitapları "Büyük Hazine" anlamına gelen ve aynı zamanda "Adem'in Kitabı" olarak da bilinen Ginza , "Yahya'nın Öğretileri" anlamına gelen ve Hz. Yahya'nın hayatını konu alan Draşia d Yahya ve gündelik dua ve ibadetlerin yer aldığı Qolasta isimli kitaplardır. Bunların dışında pek çok büyü ve sihirle ilgili sır kitapları mevcuttur.

Gnostik bir gelenek olan Sabiilik'te düalizmi esas alan bir teoloji hakimdir. Buna göre Işıklar Alemi ve Karanlıklar Alemi arasındaki ilişkiler neticesinde bu dünya oluşmuştur. Işıklar aleminden karanlıklar alemine düşen varlıkların tekrar ışıklar alemine ulaşabilmesi bu teolojinin en önemli amaçları arasındadır. Buna göre Işıklar alemine ait olan ruh karanlıklar alemine ait olan beden içerisinde hapistir ve ruhun temel amacı bedenin esaretinden kurtulup ışıklar alemine ulaşmaktır. Işıklar aleminin kralı "Yüce Hayat, Yüceliğin Efendisi" anlamına gelen Malka d Nhura, karanlıklar aleminin kralı ise Malka d Hşuka'dır. Her türlü iyilik ve güzelliğin yaratıcısı Malka d Nhura iken her türlü kötülük ve karanlığın yaratıcısı da Malka d Hşuka'dır.

Sabii Bir Kadın
Sabii Çocuklar
 En temel ibadetleri vaftiz olan Sabiiler bu uygulamalarından dolayı bu isimle anılmışlardır. Göç etmeden önce Ürdün ve göç ettikten sonra da Dicle ve Fırat nehirlerinde vaftiz olan Sabiiler'e göre nehirler insanların ışık alemiyle iletişimini sağlamakta, adeta bir köprü görevi görmektedir. Dolayısıyla bu nehirlerde yıkanmak ruhu esir eden ve kirleten maddeden kurtuluş için çok önemli olarak görülmektedir. Haftada en az bir kez Pazar günleri rahip eşliğinde yapılan Masbuta nehre tamamen dalınarak yapılan bir vaftizdir. Ayrıca Mandi dedikleri, nehrin kenarına inşa ettikleri ve ışık aleminin bir yansıması olarak düşündükleri bir kült kulübeleri de vardır. Küçük bir kulübe şeklinde olan Mandi'de ibadet yapılmamaktadır. Masbuta dışında Rişama ve Tamaşa dedikleri vaftiz şekilleri de vardır. Ayrıca Sabiilik'te kuzeye dönülerek Işık Kralı'na günde beş kez yapılan dua ayini vardır. Güvercin ve koç kurbanı da Sabiilik'teki önemli ibadetlerdendir. Kurban törenini sadece din adamları uygulayabilir. Ölen kişinin ışık alemine rahatlıkla ulaşabilmesi adına kendisine Rasta dedikleri elbise giydirilir ve Masiqta töreni yapılır. Hakeza bu uygulamalar da sadece din adamları tarafından yapılmaktadır. Sabiilik'e giriş söz konusu olmayıp kişi ancak Sabii bir anne ve babadan dünyaya gelmelidir. Sabii geleneğe uygun isimler alan Sabiiler muhakkak elbiselerinin altına Rasta dedikleri kutsal elbiseyi de giymek zorundadırlar. Sabiilik esasları gizli tutulmalı ve kimseye söylenmemelidir.

18 Mart 2017 Cumartesi

Yezidilikte Melek Tavus İnancı

Melek Tavus'u Simgeleyen Tavus Kuşu

Yezidilik inancında melekler önemli bir yer tutmaktadır. Hatta bundan dolayı Yezidiler dinlerini melekler dini olarak ta ifade ederler. Zira Yezidi kutsal kitabı Mushaf-ı Reş'te (Kara Kitap) ifade edildiğine göre Hüda önce melekleri yaratmıştır. Bu meleklerden ilki ise Pazar günü yaratılmış olan Azazil yani Melek Tavus'tur. Bunun dışında altı melek daha vardır ve bunların her biri belli bir günde yaratılmış ve daha sonra Hüda kainatın tasarrufunu bu meleklere devretmiştir.

Yezidiliğe göre sonsuz bir varlık olan Azazil, Hüda'nın kendi nurundan yaratılmıştır. Hüda, Azazil'den Adem'e secde etmesini istediğinde bunu reddetmiş ve bir görüşe göre cehenneme atılmış, burada yedi bin yıl ağlayıp gözyaşlarıyla cehennemi söndürmüştür. Yezidilerin esas olarak kabul ettiği diğer görüşe göre ise Azazil, Adem'e secde etmeyerek yalnızca Hüda'ya secde ettiğinden imtihanı kazanmış ve diğer melekler ise imtihanı kaybetmiştir.Zira melekler daha önce Hüda'dan başkasına secde etmeyeceklerine dair Hüda'ya söz vermişlerdir. Azazil imtihanı kazandıktan sonra Hüda tarafından ödüllendirilmiş ve Melek Tavus ilan edilmiştir.

Yezidi inancında Tavus kuşu ile simgelenen Melek Tavus, Hüda ile birlikte ikinci önemli tanrısal varlıktır. Fakat onun görevi yaratıcı tanrılıktan çok yönetici tanrılıktır. Yönetici tanrı olan Melek Tavus dünya ile ilgilenmektedir. O yer üstünde ve altında olan her şeyin hakimidir.Yezidilerin bir diğer kutsal kitabı Kitabu'l-Cilve'de ezeli ve ebedi olduğu ifade edilen Melek Tavus her yerde hazır ve nazırdır.Tüm iyilik ve kötülükler onun isteği ile gerçekleşir. O sadece Yezidilere yardım eder. Melek Tavus, Hüda'ya kıyasla daha aktif bir rol aldığından Yezidilikte daha önem arzetmektedir. Zira o pasif değil aktif bir tanrıdır.